29 Ocak 2019 Salı

Keşke Okullu Olmasa

Okulu sevmiyorum. Kendi okul hayatıma bakınca bana kazandırdığı çok bir şey bulamıyorum. Benden çaldığı çok şey olduğunu düşünüyorum. Kendimi kalıplara tıkılmış, pişirilmiş gibi hissediyorum. O kalıplardan kurtulup kendi yolumu bulabilmiş değilim hala. Bulabilecek miyim ondan da emin değilim.

Doruk için okul bakıyoruz bir süredir. Kafam çok karışık. Okul söz konusuysa oturup çılgınlar gibi ağlamak geliyor içimden. Kendimi çaresiz hissediyorum. Keşke okula gitmemesinin bir yolu olsaydı, okulsuz eğitim şansı, okulsuz eğitim verebilme kapasitemiz. Ama yok. Şimdi oğlumun hangi kalıplara sokulacağını seçmem gerekiyor. Büyüdüğü zaman neyi tercih edeceğini bilmiyorum. Bilme imkanım da yok, farkındayım ama bu beni çok rahatsız ediyor.

Devlet okullarının durumu belli. O bir seçenek bile değil artık. Şöyle ki özel okulların da durumu belli. Hiçbir okul vadettiğini sunmuyor gerçekten. Yarısına razı olup göndereceksin sinir harbi istemiyorsan. Öğretmen konusu tamamen sürpriz, onu zaten bilip de seçemiyorsun. Ama ilkokulda en önemlisi de öğretmen. İlkokul öğretmeninin Türkçe ve matematiğinin çok iyi olması gerektiğine inanıyorum ben. Birinden biri eksikse çocukta da eksik kalıyor. Sonra toparlaması çok zor. Türkçe ve matematiğinin iyi olması da tek başına yetmiyor. Ayrıca çocukla bağ kurup anlatabilme becerisi de gerekiyor. Ama dedim ya sürpriz işte.

Okul seçtiğini sanıyorsun ama aslında hiçbir şey seçemiyorsun.

Seçemediğim bir şey için bu kadar kafa yormak ne işe yarayacak bilmiyorum. Ama bunun başka bir yolu var mı onu da bilmiyorum. Birilerinin geçtiği yoldan biz geçiyoruz şimdi. Daha sonra birileri de bizim geçtiğimiz yoldan geçecek. Yolun sonunda ne var bilme şansımız yok. Her şeyi kontrol altında tutamayız. Çocuklarımızı okuldan koruyamayız ne yazık ki.

Tek merak ettiğim onu kalıplara sokulmaktan koruyabilir miyim? Koruyabilirsem nasıl? Asıl kafa yormam gereken konu bu sanırım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder