22 Mart 2016 Salı

Biz, 2

2 yaş fotoğraf çekimi... 1 yaşında kendimiz evde çekmiştik. Güzel de olmuştu, keyifli de geçmişti ama biz yoktuk fotoğraflarda. Doruk 1 olmuştu, bir başına yeterliydi. Bu sefer biz de olalım istedik, ilerde bir gün bakınca bizi görelim dedik. 

Anne-baba-bebek kombinlerini düşündüm önce. Aklım gitmedi, araştırmadım desem yalan olur. Sonra kombinle çekilmiş fotoğrafların çoğunun gerçeği yansıtmadığını düşündüm. Biz birbirimizden farklıyız ve benzemek de istemiyoruz aslında. Masal kahramanı da değiliz, takliti de sevmiyoruz. Kendi hikayelerimizi yaşamaktan mutluyuz. Ayrı ayrı karakterlerimizle biz olmaktan memnunuz. O zaman olduğumuz gibi, doğal halimizle daha güzel çıkacağımıza karar verdim. Vazgeçtim.

Havayı güneşli yakaladığımız bir gün Fenerbahçe Parkı'na aktık. Kendimizi Ferhan'ın ellerine bıraktık. Biz bıraktık da Doruk enerji patlaması yaşıyordu ve bir saniye bile durmadı yerinde. Fotoğraf falan çıkmaz bu işten dedim ama çıktı neyseki :)

Biz, 2 yaşındayız. 2 sene önce biz olduk. Ne güzel olduk. Her şeye rağmen iyi ki olduk. Her anne aynı şeyi yaşıyordur mutlaka, Doruk'a bakıyorum, fotoğraflarına bakıyorum, benim oğlum olduğuna inanamıyorum. Başkasının tatlı ballı oğluymuş gibi geliyor, ben bu kadar mükemmel bir şey yapamazmışım gibi geliyor. Kendime güvenim bir noktada kırılıyor, yok ya ben yapmış olamam diyorum. Rüyadaymışım gibi geliyor. Sonra çimdikliyorum kendimi. Ben yapmışım gerçekten de diyorum. Nasıl yapmışım inanamıyorum. Neyse ne, ne güzel yapmışım diyorum. Hayranlık duyuyorum oğluma, çok güzel yapmışım diye kendime de. Beni tanıyan bilir, ukala biri değilimdir. Şımarıklık da değil bu. Her annenin yaşadığını, yaşayacağını yaşıyorum. Hissettiğini, hissedeceğini hissediyorum. Öyle...