28 Aralık 2017 Perşembe

Çocuklu Misafir

Anne olmadan önce anlaşılamayanlar serisinde bir numaram olmasa da önde gidenlerden biri, bir yere misafirliğe gidince çocuğunu salan, yaptığı her şeyi görmezden gelen anneler ve babalardı. Bu nasıl ebeveynlik böyle, insan hiç mi ilgilenmez. Evin altını üstüne getirdi çocuk, gıkları çıkmıyor. Bu ne rahatlık, bu ne genişlik. Ben olsam... Bence hiç öyle demeyin. Bir yerden sonra kontrolü kaybedebiliyorsunuz, o yüzden boşverebiliyorsunuz. Boşvermek istemeseniz de körleşebiliyorsunuz.

Rahatsızlık verdiğimiz herkesten özür dileriz ama eve kapanmak istemiyoruz. Sizle görüşmeyi, iki çift muhabbeti seviyoruz. Ama bir yere gidince onu yapma, bunu yapma, oraya tutma, burayı açma demek çocuk için de ebeveyn için de çok yorucu, çok yıpratıcı. Çocuğu kollamaktan gezinin amacından sapıyoruz. O yüzden de işte böyle. Rahatsız olmayın, evi toparlamak en fazla 15 dakika sürer ama dostluklar baki kalır. Siz bize gelseniz daha mı iyi olur acaba derken hissettiklerim bunlar. Size gelirken ya da sizle bir yere giderken içim rahat olsun istiyorum, o kadar.

Şunu da itiraf edeyim: Birçok kişiyle sırf bu yüzden görüşmeyi ya da gidip gelmeyi kestiğim doğrudur. Doruk'un rahat olduğu evlere gidiyorum. O enerji patlaması yaşarken alttan alttan değil de gülümseyerek bakan insanları evime davet ediyorum. Dışarıda biriyle muhabbete daldığımda onu kollamayı akıl edebilecek insanlarla buluşuyorum.

Bu yazıdan şu anlaşılmasın: Doruk'la gelirsem evinizi dağıtmasına göz yumun. Yok daha neler. Her şeyi benden beklemeyin sadece. Ben daldıysam ya da önemsemediysem siz müdahale edin. Kırılmam, gücenmem. Tam aksine iş yükümü azaltıp rahat rahat kahve içmeme izin verdiğiniz için memnun olurum.

Ve çocukla evime gelirseniz rahat bırakın. Lütfen. Kendine zarar vermediği sürece sıkıntı yok. Karıştırmaması gereken yerde ben müdahale ederim. Alınmayın. Oturup rahat rahat kahvenizi için.

Oh be!

26 Aralık 2017 Salı

2017 Biter.. 2018







Bir şeylerden kısaca hayatından ‘biraz abartı olsa da’ memnun olmayıp her sene bir şeyleri değiştirmeyi hedefleyenlerden biri de benim. Pek bir şey değiştirmişliğim yok. Çünkü tembelim, kronik olarak başladığını yarım bırakma bozukluğu yaşıyorum. Bu sene 34 yaşım bitecek. Ve sanırım değiştirmem gereken şeyi buldum. 2018’den değişiklik istemiyorum. Elimde olanla ve olmayanla tam memnuniyet yaşamayı hedefliyorum. Olmazsa değişiklik yapamadığım bir yıl daha geçmiş olur. Yani önceki yıllardan farksız olarak. Pek de bir şey kaybetmemiş olurum. Ama olursa.. Denemeye değer bence. Bu sene ‘Şirinler mode on’. Hadi bakalım 🤔 







Bu not kenarda dursun bakalım. Seneye konuşuruz yine 😉