8 Ocak 2019 Salı

Farkında mısın?


Geçen gün -artık bolca hayır demeye karar verdiğim halde hiç istemediğim bir davete evet dedim. Kalabalık ortamları pek sevmem. Üç kişiden daha fazla kişi konuşuyorsa hiçbirine odaklanamam çünkü. O ortamda yabancı kalırım. Kabul ediyorum, beynimin kaldırabildiği insan kapasitesi üç bilemedin dört kişi. Beş olursa bir de yüzümde saftirik bir gülümseme varsa bilin ki Esin kopmuştur.

Şimdilerde çok moda ya konu bir şekilde farkındalığa geldi. Çiçeklerin, böceklerin, bulutların farkında olanlar bir havalarda. Bir bilirim havalarında. Yüzümdeki saftirik gülümsemeyi ‘fark eden’ çok bilmiş “Sen ne düşünüyorsun?” dedi. 

Ben mi ne düşünüyorum? Şu farkına vardığın çok güzel güllere sıktıkları iğrenç parfümün beni rahatsız ettiğini düşünüyorum. Şarap güzel, hava kışın ortasında bahardan kalma ama tüm bu güzelliklerin burda olmayı istememe yetmediğini düşünüyorum. Rujunun rengi sana çok yakıştığı halde kaç tane kimyasal yuttuğunun da farkında olup olmadığını düşünüyorum. Oğlumu özlediğimi, onla lego oynamayı tercih edeceğimi düşünüyorum. Bir hayır deme fırsatını daha kaçırabilecek kadar beceriksiz olduğumu düşünüyorum. Tüm bunların solunum sistemim ve midem üzerindeki baskılarını hissettiğimi düşünüyorum. Yüzümdeki aptal gülümsemenin yerini sinsi bir gülümsemeye bıraktığını, aslında söyleyebileceğim tek cümleyle seni ağlatabileceğimi düşünüyorum: Hemen yanında oturan arkadaşının bütün gün tuvalette ağladığını anlamayacak kadar mı çişin gelmedi bugün? Ne kuşmuş ne sinekmiş arkadaş! Gözlerinin kızarıklığının gripten olduğuna inanacak kadar ne fark etmiş olabilirsin?

Sonuçta tüm bunları söyleyince... Söylemedim tabiki. Aslında eve gitmem gerektiğini düşünüyorum dedim ve kalktım. Geç de olsa hayır demiş sayılır mıyım bilmem ama ruhumdaki o huzursuzluktan kurtuldum. Yeter.

Yolda farkındalık nedir diye düşündüm? Çok tanımı var, tamam. Duygular, duyumlar, o an.. Falan fıstık. Boşverin ya. Farkındalık nedir? Bence, tetikleyen tüm iç ve dış etkenlere rağmen kendini, sevdiklerini hissedebilmektir. Kendimi hissettim, orada olmanın beni fiziksel ve duygusal olarak zorladığını fark ettim -görünürde zorlayacak bir şey olmasa bile aslında hep vardır, hep yanındadır, yanı başında, kafanın içinde. Ve kalmadım. Sanırım artık ait olmadığım çemberin dışına çıkmaya cesaretim var. Kendimle gurur duyuyorum bu yüzden.


..Esin..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder